uzunca ne demek?
- Biraz uzun.
Bıçağı sürte sürte ipin uzunca bir parçasını kesti.
Yusuf Atılgan - Uzun olarak, bol zamanlı
Ben uzunca kalacağım için aylık olarak tutmuştum odamı.
E. Bener - Lengthily.
biraz
- Bir parça, çok değil
- Kısa bir süre için
- Yeterince değil, yeter ölçüde değil, az miktarda.
- Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma.
- Some.
- Tolerable.
- Little.
- Somewhat.
- Something of.
- Awhile.
uzunca bir süre
- Quite a long time
uzunca boylu
- Tallish.