uymak olmak ne demek?
- Suit
suit
- Matching outfit consisting of a jacket and trousers or a skirt; lawsuit; request; courtship; set; any of the four sets of playing cards in a standard deck.
- Uydurmak, uygun düşmek, uymak, yakışmak, uygun olmak, iyi gelmek, iyi gitmek, yaramak, yaraşmak, memnun etmek, hoşuna gitmek, uyum sağlamak, uyuşmak
- Takım elbise tayyör, kostüm
- Mayo
- Dava hukuk davası
- Iskambilde takım
- Kur
- Uydurmak
- Uygun gelmek
- Işini görmek, memnun etmek, hoşuna gitmek
uymak
- Ölçüleri birbirini tutmak.
- Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek.
- Zevke, anlayışa uygun düşmek.
- Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak
- Bağlı kalmak, tabi olmak.
- Uygun düşmek, münasip olmak
- Adapt.
- Suit.
- Go with.
- Become.
uyma
- Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk
- Gözün, görme alanının ışıklılık ya da renk koşullarına alışması.
- Bu alışmanın sonunda varılan durum. Işıklılığın birkaç cd/m² den çok ya da büyüklüğün yüzde birinden az olmasına göre aydınlığauyma (alışma) ya da karanlığauyma (alışma)-dan söz edilir. bkz. gündüz görmesi, gece görmesi.
- Uyum.
- Adaptation.
- Conformity.
- Respect.
- Agreement.
- Accommodation.
- Adherence.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.