uymak ne demek?
- Ölçüleri birbirini tutmak.
- Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek.
- Zevke, anlayışa uygun düşmek.
- Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak
Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın.
P. Safa - Bağlı kalmak, tabi olmak.
- Uygun düşmek, münasip olmak
Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir.
H. C. Yalçın - Adapt.
- Suit.
- Go with.
- Become.
- Go together.
- Match.
- Conform.
- Follow.
- Abide by.
- Agree.
- Obey.
- Accommodate oneself.
- Accord.
- Answer.
- Assort.
- Chime.
- Chime in with.
- Coincide.
- Comply.
- Comply with.
- Comport.
- Consist.
- Consort.
- Correlate.
- Correspond.
- Defer.
- Adjust.
- Bear.
- Respect.
- To fit.
- To suit.
- To conform.
- To correspond.
- To match.
- To go with sth.
- To adjust oneself.
- To adapt oneself.
- To agree.
- To conform to.
- To obey.
- To respect.
- To comply with.
- To keep.
- To abide by.
- To harmonize with.
- To fall in line with to adapt to.
- To adjust to.
- To adhere to.
- To be congruent with.
- To assort with.
- Abide.
- Accede.
- Adjust oneself.
- Blend.
- Come into line with.
- Concur.
- Fit in with.
- Gear.
- Go along with.
- Harmonize.
- Mate.
- Observe.
- Orient oneself.
- Orientate oneself.
- Satisfy.
- Stand.
- Stand together.
- Fit.
uymak olmak
- Suit
uyma
- Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk
- Gözün, görme alanının ışıklılık ya da renk koşullarına alışması.
- Bu alışmanın sonunda varılan durum. Işıklılığın birkaç cd/m² den çok ya da büyüklüğün yüzde birinden az olmasına göre aydınlığauyma (alışma) ya da karanlığauyma (alışma)-dan söz edilir. bkz. gündüz görmesi, gece görmesi.
- Uyum.
- Adaptation.
- Conformity.
- Respect.
- Agreement.
- Accommodation.
- Adherence.