un bakısı ne demek?
- İçine, salkı (haber) yazılı kâğıt konan hamur parçaları yardımıyla açılan bakı. bk. bakı.
- Aleuromancy.
- Aleuromancie
un bloc
- Bir blok, bir parça, bir birim olarak
un böceği
- Böcekler (Insecta) sınıfının, kın kanatlılar (Coleoptera) takımından, 14-15 mm kadar uzunlukta, koyu renkli, karanlığı seven, ev, değirmen ve fırınlarda yaşayan bir eklem bacaklı türü.
- Ortalama 15 mm. boyda olup, zedelenmiş ekin ürünlerinden başka, un, kepek, kırma, hattâ ekmeklerde yaşayabilen ve sıçan şeridine arakonakçılık eden, parlak, çok koyu kahverengi böcek. de la farine
- Flour-beetle.
- Common mealworm.
- Mehlkäfer
- Ténébrion
- Tenebrio molitor de la farine
- Tenebrio molitor
bakı
- Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu.
- Denetleme.
- Fal.
- Her yörede, özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye ya da kuzeye karşı konumunu belirleyen ve bu nedenle doğal koşullarını saptayan durumu.
- Ağlayan. (Osmanlıca'da yazılışı: bâkî)
- (C.: Buk'an) Medine şehrinde bir makbere yeri. (Osmanlıca'da yazılışı: bakî')
- Aspect.
- Fortune fal.
- Inspection teftiş.
- Exposition "topographique"