un come at able ne demek?
- Yanına varılmaz, ulaşılamaz, erişilemez
un
- Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
- Bk. Birleşmiş Milletler Örgütü
- Fiziksel form olarak bir yem maddesinin öğütülmüş veya partikül irilikleri başka bir yöntemle küçültülmüş durumu veya hububat tanelerinin, diğer tohumların veya ürünlerin ince öğütülüp elenmesiyle elde edilen ve esas itibarıyla nişasta ve endospermin glüteninden oluşan yumuşak kısmı.
- An inseparable verbal prefix or particle.
- Sometimes particles and participial adjectives formed with this prefix coincide in form with compounds of the negative prefix un- ; as in undone , meaning unfastened, ruined; and undone meaning not done, not finished.
- Un- is sometimes used with an intensive force merely; as in unloose.
- An inseparable prefix, or particle, signifying not; in-; non-.
- In- is prefixed mostly to words of Latin origin, or else to words formed by Latin suffixes; un- is of much wider application, and is attached at will to almost any adjective, or participle used adjectively, or adverb, from which it may be desired to form a corresponding negative adjective or adverb, and is also, but less freely, prefixed to nouns.
- Un- sometimes has merely an intensive force; as in unmerciless, unremorseless.
- Un- is prefixed to adjectives, or to words used adjectively.
un akarı
- Ekin ürünlerine ve bu ürünlerden elde edilen besin maddlerine tebelleş olan, bulaşık besinlerin yenilmesiyle de mide bağırsak yangıları doğurabilen minik akar.
- Öğütülmüş un ve buğday tanelerinde bulunan akar türü, Tyrophagus farinae.
- Flour mite.
- Mehlmilbe
- Acare des farines
- Tyroglyphus farinae
come
- Gelmek, yaklaşmak, varmak
- Olmak, vaki olmak
- Akla gelmek
- Tavır takınmak
- Dönmek
- İntiba bırakmak
- Tatmin olmak
- İyileşmek
- Razı olmak
- İle uğraşmak
at
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş.
- Astatin elementinin simgesi.
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan.
- Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının,atgiller (Equidae) familyasından, küçük başlı ve kısa kulaklı, uzun kıllı yele ve kuyruğu olan, geniş bir tırnakla çevrilmiş olan üçüncü parmağının ucu ile yere basan, bütün dünyaya yayılmış, erkeğine aygır, dişisine kısrak denilen bir tür.
- Zoolojik sınıflandırmada Equidae ailesinin equus cinsinden olan at türüne verilen genel ad, hippos.
- Primarily, this word expresses the relations of presence, nearness in place or time, or direction toward; as, at the ninth hour; at the house; to aim at a mark.
- It is less definite than in or on; at the house may be in or near the house.
- From this original import are derived all the various uses of at.
- Relation of proximity to, or of presence in or on, something; as, at the door; at your shop; at home; at school; at hand; at sea and on land.
- The relation of some state or condition; as, at war; at peace; at ease; at your service; at fault; at liberty; at risk; at disadvantage.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
unun akarıun americanun bakısıun blocun böceğiun bütün, karşı manasına keun councilun çorbasıun degirmeniuU 50u beamu belgesiu biçimi eğricomecome a croppercome a purlercome aboutcome acrosscome across withcome aftercome again of agecome alongcome along.comcom addinscom aralığıcom ayarlarıcom bağlantı noktaları