uçma ne demek?
- Uçmak işi.
- Oyuncunun topu istediği gibi kullanmak için ayakları havada ve gövdesi yere az çok koşut olarak yaptığı atlayış.
- Dağın karla örtülmüş dik yamacı.
- Olay.
- 1. dağın karlarla örtülmüş dik yamacı.
Flight.
Flying.
Trip.
uçmak
- Cennet.
- Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak
- Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak.
- Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek.
- Rengi solmak
- Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek.
- Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak.
- Belirmek
- Patlayıcı madde ile parçalanmak.
- Yar, uçurum.
uçma arabası
- Oyuncuya havada gidiyormuş görünümünü veren düzendeki araç.
Flying wagon.
Charriot de vol
uçma aygıtı
- Uçma telini palangalar üzerinde ileri geri götüren aygıt.
Fliyng machine.