uçmakta ne demek?
- Aflight, on the wing.
uçmak
- Cennet.
- Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak
- Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak.
- Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek.
- Rengi solmak
- Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek.
- Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak.
- Belirmek
- Patlayıcı madde ile parçalanmak.
- Yar, uçurum.
uçmak söyleşmesi
- Hacivat ile Karagöz arasında geçen tipik bir söyleşme. Karagöz burada uçtuğunu ye çeşitli serüvenlere atıldığını söyler, sonunda herşeyin düş olduğu anlaşılır.