tutturucu uç ne demek?
- Affixing lead
affixing
- Eklemek; takmak, iliştirmek; atmak (imza), basmak (damga), yapıştırmak (pul)
- Tutturucu
tutturucu
- Bk. tutucu
tutturulmus
- Stapled
uç
- Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
- Uzun bir şeyin baş veya son noktası.
- Bir şeyin kenarı
- Bir uzaklığın son noktası
- Bir şeyin başı, tepesi
- Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak.
- Sebep.
- Bir elektrik bağlantısının yapıldığı nokta
- Akımın bir aygıta giriş ve çıkış noktası.
- Son, nihayet.