tutsak etmek ne demek?
- Engel olmak, alıkoymak oyalamak.
Sen beni bu işle tutsak ettin.
- (düşman için) savaşta ele geçirmek.
- (mecazi) kendisine ya da birine bağımlı duruma getirmek.
- Capture.
tutsak düşmek
- Esir olmak, hükmü altına girmek
tutsak olmak
- Savaşta düşmanın eline düşmek.
- Bir kimsenin veya nesnenin müptelası olmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.