toplam ayırma birimleri ne demek?

1. Total allocation units.

total

1. Bütünsel.
2. Toplam
3. Whole; not divided; entire; full; complete; absolute; as, a total departure from the evidence; a total loss.
4. The whole; the whole sum or amount; as, these sums added make the grand total of five millions.
5. Complete amount of buy or sell interest, as opposed to having more behind it See: Partial.
6. Used in the context of general equities Complete amount of buy or sell interest, versus having more behind it See: partial.
7. Pertains to the constituents in an unfiltered, representative water-suspended-sediment sample This term is used only when the analytical procedure ensures measurement of at least 95 percent of the constituent present in both dissolved and suspended phases of the sample Knowledge of the expected form of the constituent in the sample, as well as the analytical methodology used, is required to judge when the results should be reported as 'total.
8. Total function is one that is defined on every possible input.
9. Total On-Line Tax and Accounting Library.
10. Complete.

toplam

1. Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn.
2. Aggregate.
3. Total.
4. Amount.
5. Whole.
6. Summation.
7. Muster.
8. Count.
9. Gross.
10. Number.

toplam ağırlık

1. Bir arabanın yüklü durumdaki ağırlığı.
2. Gross vehicle weight (GVW).
3. Gesamtgewicht
4. Poids total

ayırma

1. Ayırmak işi
2. Kurguya başlarken bir film kangalındaki değişik çekimleri birbirinden ayırarak sıralama.
3. Ayrı evre ya da yoğunluktaki biribirine karışmayan özdekleri çeşitli yöntemlerle ayrı ayrı elde etme işlemi.
4. Allocation.
5. Assignment.
6. Demarcation.
7. Detachment.
8. Separation.
9. Allotment.
10. Separating.

birim

1. Bir kümenin her elemanı.
2. Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, ünite.
3. Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, vahit.
4. Herhangi bir kuruluştaki alt bölümlerden her biri.
5. Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite.
6. Bir doğabilimsel niceliğin ölçümü için o nicelik cinsinden seçilen ve 1 değerinde sayılan büyüklük.
7. Bir ölçme ölçünü olarak benimsenen nicelik ya da boy.
8. bir tanem, biriciğim
9. Bir tanem, sevdiğim, biriciğim.
10. Unit, measuring unit.

Türetilmiş Kelimeler (bis)