emanet ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar.

    S. Birsel
  2. Bir kimse ile birine gönderilen şey.
  3. Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer.
  4. Can, ruh.
  5. Bk. vedia.
  6. Bk. koruyum
  7. 1. emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse. 2. osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim.
  8. Korunmak için birine veya bir yere bırakılan kimse.
  9. Can.
  10. Eminlik. İstikamet üzere bulunmak.
  11. (en)Deposit.
  12. (en)Security.
  13. (en)Left-luggage office.
  14. (en)Baggage room.
  15. (en)Escrow.
  16. (en)Custody.
  17. (en)Person or thing entrusted to another's safekeeping.
  18. (en)Trust.
  19. (en)Checkroom for baggage.
  20. (en)Entrusted to one's safekeeping.
  21. (en)Charge.
  22. (en)Check room.
  23. (en)Consignation.
  24. (en)Safe custody.

vedia

  1. Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan eşya, inam, emanet.
  2. Kendine korunması, saklanması için eşya verilen kimsenin durumunu gösteren sözleşme.
  3. Saklama.
  4. Bk. inam bağıtı
  5. Saklanan nesne, saklama konusu.
  6. (en)Bailment.
  7. (en)Sth entrusted to another for safekeeping.
  8. (en)Bailment agreement / contract.

emanet ata binen tez iner

  1. Ödünç alınmış araçlarla girişilen işler çok kez yürütülemez.

emanet bırakmak

  1. Bir şeyi veya bir kimseyi birine veya bir yere bir süreliğine bırakmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

emanet ata binen tez ineremanet bırakmakemanet bürosuemanet dolabıemanet eden kimseemanet eşeğin yuları gevşek oluremanet etmeemanet etmekemanet hayvanın yokuşta koparemanet kasasıemanemanagoglaremanasyonemanatemanat ı mukaddese
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın