to groove ne demek?
- Oymak
oymak
- Aşiret
- İzcilikte küçük birlik.
- Hemen hemen benzer veya aynı tür yıldızlardan oluşmuş, Samanyolunun seyrek yapılı genç kümelerinden her biri.
- Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak
- Kumaş vb.ni girintili bir biçimde kesmek.
- Ekşitle metal üzerinde iz bırakmak.
- Birçok boydan oluşan, göçebe ya da yerleşik topluluk, aşiret.
- Semt, mahalle.
- Arazinin alçak, çukur yeri.
- Hısım, akraba.
to groom
- Tımarlamak
to groan
- Inlemek
groove
- Yiv, saban izi
- Alay etmek
- Uğraşmak
- Oluk
- Alışkanlık, itiyat, âdet
- Oluk açmak
- (argo) bir şeye kendini vermek, dalmak
- Yiv açmak, çizmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to groomto groanto gropeto grouchto groundto grabto grab hold ofto graceto gradeto grafttoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijengroovegroove crackinggroovedgroovinggroovygroomgroom of the bedchambergroomedgroomergroominggroangroanergroaninggroatgroats