titiz davranmak ne demek?
Split hairs.
split
- Bölmek
- Yarmak
- Paylaştırmak, bölüştürmek
- Kırmak, yıkmak, mahvetmek, çatlatmak, bölünmek, ayrılmak, kopmak, çatlamak
- Parçalamak, parçalanmak
- Titizlenmek, kılı kırk yarmak, ince eleyip sık dokumak
- Katıla katıla gülmek, gülmekten yarılmak
- Sıvışmak, tüymek.
- Yarılma
- Fisur, yarık, yırtık, çatlak.
titiz
- Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen (kimse), memnun edilmesi güç, müşkülpesent.
- Temizliğe aşırı düşkün olan (kimse)
- Huysuz, öfkeli
- 1. çok dikkatli ve özenli davranan. 2. prensiplerine aşın düşkün. 3. huysuz, öfkeli.
- Çok dikkatli ve özenli davranan.
- Temizliğe aşırı düşkün.
- Huysuz, öfkeli.
Peevish.
Fastidious.
Choosy.
titiz kimse
Stickler.
davranmak
- Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak
- Bir şeye el atmak, girişmek
- Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak
Behave.
Treat.
Conduct oneself.
Proceed.
Bear oneself.
Comport oneself.
Cut up.