thought provoking ne demek?
- Kışkırtıcı
kışkırtıcı
- Kışkırtma işini yapan, muharrik, provokatör
- İnsanı bir şey yapmaya heveslendiren.
- Provocative.
- Instigating.
- Coat-trailing.
- Factious.
- Incendiary.
- Rabble-rousing.
- Seditious.
- Provocateur.
thought
- Fikir
- Felsefe
- Düşünme, düşünüp taşınma
- Düşünce, fikir, tasavvur, mütalaa
- Görüş, kanaat
- Sanılan
- Endişe
- Düşünme kuvveti
- Ümit
- Bkz. think
thought about it
- Onun hakkında düşünmüş, başından sonuna düşünmüş, kararını vermiş
provoking
- Can sıkıcı
- Çekilmez, katlanılmaz
- Kızdıran
- Uyandıran, neden olan
Türetilmiş Kelimeler (bis)
thoughtthought about itthought disorderthought highly of himthought highly of himselfthought it outthought it overthought nothing of himthought readerthought to himselfthoughthough thothoughfulnessthouthou doestthou ile eceksinthou shaltthou shalt not covetprovokingprovokasyonprovokatifprovokatörprovokatör ajanprovokatör ajanlarprovoprovocateurprovocationprovocativeprovocatively