they had something going ne demek?
- Aralarında yürüyen birşey vardı, birbirlerine karıştılar, bir ilişkileri vardı, bir aşk hikayesine dahil oldular
they
- Onlar, insanlar
- Onlar .They say it's going to rain Yağacak diyorlar.
they are the ones
- Kendi başlarına onlar, sadece onların başkası değil, sadece onlar sorumlu
had
- Keskin; sivri.
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
- Bk. göreli hız
- Çaylak kuşu.
- Baş aşağı eğmek.
- Possess; contain; receive, get; take; need; cause to occur; give birth to, bear; be required to, must; endure.
- Boundary.
something
- Bir şey
- Bir parça şey
- Olağanüstü bir şey
- Falan.
- Bir şey, önemli bir şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
theythey are the onesthey differ in kind.they fit me like a glovethey pinch methey saythey that sow in tears shall reap in joytheydtheylltheyrethethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulehadhad a bad experiencehad a bad reputationhad a bad timehad a childhad a coldhad a curettagehad a difficult birthhad a face as long as a fiddlehad a feasthaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babam