tepeleme doldurmak ne demek?
- Heap, pile.
tepeleme
- Tepelemek işi
- İyice doldurulmuş, taşacak kadar dolu olan
- Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar
- Beating or thrashing severely.
- Heaping full or brimful.
- Heaping portion of.
- Heap of.
tepelemek
- Ayakları altında ezmek.
- Bozguna uğratmak, hırpalamak
- Kıyasıya dövmek.
- To give sb a severe beating or thrashing.
- To defeat soundly.
- To kill.
doldurmak
- Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek
- Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek.
- Ateşli silahların içine mermi sürmek
- Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak
- Yaşını, yılını bitirmek
- Ses, koku yayılıp kaplamak
- Belirli bir süreyi kaplamak, almak
- Canlılık kazandırmak
- Charge.
- Load.