tenezzül edip yapmak ne demek?
Vouchsafe.
tenezzül edip cevap vermemek
Vouchsafe smb. no answer.
tenezzül
- Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme.
- Bk. düşme, alçalma
- (C.: Tenezzülat) İnme, düşme. Aşağılama.
Deigning.
Lowering oneself.
Falling.
Decrease.
Condescesion.
Stoop.
Condescension.
edip
- Edebiyatla uğraşan, edebi eser veren kimse, yazar.
- Edepli terbiyeli, edebiyatla ilgilenen kişi.
- Terbiyeli, saygılı, nazik kimse.
- Edebiyatla uğraşan kimse
Man of letters.
Literary man.
Writer.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek