tefe koyup çalmak ne demek?
- Duyduğu gizli bir şeyi alaylı bir şekilde yaymak, dedikodusunu yapmak.
tefe
- Dokuma tezgâhında tarağı tutan ağaç veya metal parça.
- Sley.
- Slay.
tefe koymak
- Alaya almak; biri hakkında alaylı dedikodu yapmak.
- Give smb. a roasting.
çalmak
- Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
- Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
- Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
- Ses çıkarmak, ses vermek
- Atmak, çarpmak, vurmak.
- Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
- Üzerine sürmek.
- Bozmak, zarar vermek
- Chime.
- Peal.