tedirgin etmek ne demek?
- Rahatını, huzurunu kaçırmak.
To diquiet.
To make sb feel ill at ease.
To disturb.
Besiege.
Derange sb.
Discontent.
Molest.
Perturb.
Put out.
Ruffle.
Tease.
Unsettle.
tedirgin edici soru
- Yanıtlayıcıdan kişisel ve özel yaşamına ilişkin ya da çoğunlukça benimsenmiş kanılara aykırı konularda bilgi isterken uygun dile getirilmediği için yanlılığa yol açan soru.
Embarrassing question.
tedirgin olarak
Doubtfully.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.