tedirginlik ne demek?
- Tedirgin olma durumu
Sesleninceye kadar bu tedirginliğim devam ederdi.
Y. K. Karaosmanoğlu - Üçüncü bir cismin veya cisimlerin çekim etkisiyle yörünge hareketinin bozulma durumu.
- Dizgeyi, niteliğini değiştirmeden biraz etkileme işlemi.
- Uneasiness.
- Doubtfulness.
- Discomposure.
- Restlessness.
- Discontent.
- Disquiet.
- Apprehension.
- Worry.
- Anxiety.
- Edginess.
- Tenseness.
- Nervousness.
- Distrubance.
- Disturbance.
- Uncomfortable feeling.
- Uneasy feeling.
- Flap.
- Unease.
- Unrest.
- Perturbation.
- Perturbation
tedirgin
- Rahatı, huzuru kaçmış, bizar
- Huzursuz, rahatsız.
- Solicitous.
- In a lather.
- Anxious.
- Upset.
- Disquieted.
- Troubled.
- Grumbling.
- Restless.
tedirginleşme
- Tedirgin olma durumu.
tedirginleşmek
- Tedirgin olmak.