tedirgin ne demek?
- Rahatı, huzuru kaçmış, bizar
Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi.
T. Buğra - Huzursuz, rahatsız.
Solicitous.
In a lather.
Anxious.
Upset.
Disquieted.
Troubled.
Grumbling.
Restless.
Discontented.
Ill at ease.
Uncomfortable.
Apprehensive.
Worried.
Edgy.
Tense.
Nervous.
On the jump.
Jumpy.
On a knife edge.
Scared.
Uneasy.
Perturbed.
Irritated.
Agitated.
Doubtful.
Bothersome.
Obsessed.
tedirgin edici soru
- Yanıtlayıcıdan kişisel ve özel yaşamına ilişkin ya da çoğunlukça benimsenmiş kanılara aykırı konularda bilgi isterken uygun dile getirilmediği için yanlılığa yol açan soru.
Embarrassing question.
tedirgin etmek
- Rahatını, huzurunu kaçırmak.
To diquiet.
To make sb feel ill at ease.
To disturb.
Besiege.
Derange sb.
Discontent.
Molest.
Perturb.
Put out.