tazmin ilkesi ne demek?
- Bk. Kaldor-Hicks ölçütü
tazmin etmek
- Zarar gidermek.
Indemnify.
Recompense.
To compensate.
To indemnify.
To make up for.
To recoup.
tazmin
- Zararı ödeme.
- Kefil olmak.
Compensation.
Indemnity.
Recovery.
Restitution.
Satisfaction.
Indemnification.
Making good or loss.
ilke
- Temel düşünce, temel inanç, unsur, prensip
- Temel bilgi.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde.
- Davranış kuralı.
- Öge, unsur
- Kendisinden türetilen ilk madde.
- Öncül
- Bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural.
- Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tazmin etmektazmintazminattazminat almaktazminat davasıtazminat istemitazminat olaraktazminat ödemektazminat vermektazmini gereken olaytazmidtazmania monstertazmanya canavarıtazmanyalıtaztazaccutazaccurtazaffürtazallülilkesizlikilkeselilkeilke olarakilkeciilkecilikilkehanilkilk adımilk adımı atmakilk ağızilk ağızda