tavı kaçmak ne demek?
- Uygun zamandan yararlanamamak
uygun
- Yakışır, yaraşır, uz, mutabık, mütenasip
- Orantılı, oranlı
- Avantajlı
- Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
- Yararlı.
- Ucuz, ekonomik
- Suitable.
- Agreeable.
- Conformable.
- Appropriate.
tavı
- Kendiliğinden. İçinden. (Osmanlıca'da yazılışı: tav'î)
tavına getirmek
- Işi en uygun duruma getirmek
kaçmak
- Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek
- Hızla koşup bir yere saklanmak
- Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak.
- Kaçınmak.
- Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak.
- İpi kopmak.
- Girmek.
- Bir yana doğru kaymak.
- Take flight.
- Light out.