kaçmak ne demek?
- Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek
Silahını, hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor.
R. E. Ünaydın - Hızla koşup bir yere saklanmak
- Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak.
- Kaçınmak.
- Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak.
- İpi kopmak.
- Girmek.
- Bir yana doğru kaymak.
- Take flight.
- Light out.
- Escape.
- Run away.
- Desert.
- Flee.
- Slip off.
- Slip.
- Abscond.
- Blow.
- Bolt.
- Make a bolt for it.
- Break.
- Break away.
- Bunk.
- Decamp.
- Defect.
- Elope.
- Fade.
- Fly away.
- Get away.
- Go by.
- Hook it.
- Lapse.
- Leg it.
- Nip off.
- Pack up.
- Avoid.
- Duck.
- Elude.
- Flinch.
- Funk.
- Hare.
- Scamp.
- Shrink.
- Shun.
- Trot.
- To run away.
- To get away.
- To flee.
- To escape.
- To break away.
- To break out.
- To bolt.
- To abscond.
- To make off.
- To do a bunk.
- To elope.
- To run away with sb.
- To make a move.
- To go.
- To ooze.
- To leak.
- To ladder.
- To run.
- To escape from.
- To evade.
- To run away from.
- To desert.
- To avoid.
- To flee from.
- To sneak off from.
- To skip out of.
- To leak out.
- To veil herself before men.
- To go away inadvertently.
- To run swiftly.
- To leave.
- (water , dus.
- Ladder.
kaçmaklık
- Kaçma durumu
kaçmaktan kovalamaya vakit olmamak
- Önemli işler yüzünden başka işlere yetişememek.