tatlılıkla idare etmek ne demek?
Handle with kid gloves.
tatlılıkla
- Tatlı dille, anlayışla, hoşgörü göstererek, iyilikle
With kindness.
Amicably.
Blandly.
tatlılıkla gizlenen sertlik
An iron hand in a velvet glove.
idare
- Yönetme, yönetim, çekip çevirme.
- Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü.
- Bir kurumun işlerini yürüten kurul
- Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam
- Tutum.
- İdare kandili veya lambası.
- Hoş görme, göz yumma.
- Yetinme
- Devrettirmek. Çekip çevirmek. Döndürmek. Kullanmak. Becermek.
Administration.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.