idare ne demek?
- Yönetme, yönetim, çekip çevirme.
Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş.
Atatürk - Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü.
- Bir kurumun işlerini yürüten kurul
Gazete idaresi tarafından zarf kazara açılmış.
P. Safa - Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam
Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım'ın Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı.
H. Taner - Tutum.
- İdare kandili veya lambası.
- Hoş görme, göz yumma.
- Yetinme
Bu son hatıralarla sonuna kadar idareye çalışıyorum.
S. F. Abasıyanık - Devrettirmek. Çekip çevirmek. Döndürmek. Kullanmak. Becermek.
- Administration.
- Management.
- Handling.
- Control.
- Economy.
- Sparing.
- Thrift.
- Admin.
- Chancellery.
- Conduct.
- Conn.
- Disposition.
- Dominion.
- Government.
- Helm.
- Mastery.
- Regimen.
- Rein.
- Rule.
- Ruling.
- Steerage.
- Steering.
- Stewardship.
- Supervision.
- Sway.
- Wire.
- Direction.
- Disposal.
- Manipulation.
- Board.
- Frugality.
- Austerity.
- Thriftiness.
- Administration of office.
- Charge.
- Dispensation.
- Governance.
- Guidance.
- Husbanding.
- Regime.
- Retrenchment.
- Running.
- Supervisi.
idare altında olmayan
- Undirected
idare amiri
- Kurum veya kuruluşlarda yönetim birimlerinden sorumlu kimse.