tanyeri nöbeti ne demek?
- Tutarıklılarda, bilincin birden karararak kişinin özdevimsel ve anlamsız davranışlarda bulunması.
tanyeri ağarmak
- Sabah olmaya başlamak, ufku belli belirsiz bir aydınlık kaplamak.
tanyeri
- Güneşin doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yer.
- Bir kadın adı.
- Tan-yeri.
- The daybreak sky.
- Daybreak.
- Dawn.
nöbet
- Sıra, keşik.
- Sıra ile yapılan görev, iş
- Hastalık sebebiyle titreme, yüksek ateş
- Vakit vakit ortaya çıkan aynı türden fizyolojik bozuklukların bütünü
- Kez, defa
- Resmî yerlerde veya önemli kimselerin kapısında belli vakitlerde çalınan mızıka.
- Herhangi bir hastalıkla ilişkili olarak birdenbire baş gösteren; bilinç yitimi, çırpınma, ateş yükselmesi gibi belirtilerden birisi ya da birkaçı.
- Watch.
- Guard duty.
- Turn.