tan ağarmak ne demek?
- Şafak sökmek, gün doğmaya başlamak
Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar.
S. Birsel
tan aydınlığı
- Tan olayına ilişkin hava aydınlığı.
- Twilight airglow.
- Leuer crépusculaire
tan
- Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir.
- Kötülemek, birisinin ayıp ve kusurlarını beyan etmek. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'n)
- Şafak vakti.
- Sabah, akşam esen serin esinti.
- Kötülemek.
- Hoş görmemek.
- See Picul.
- The bark of the oak, and some other trees, bruised and broken by a mill, for tanning hides; so called both before and after it has been used.
- Called also tan bark.
- Yellowish-brown color, like that of tan.
ağarmak
- Aydınlanmak
- Kırlaşmak, ak duruma gelmek
- Su ile yıkanıp temizlenmek, tertemiz olup beyazlaşmak
- Beyazlaşmak
- Rengi solmak.
- Ak olmak, ak hale gelmek, beyazlamak.
- Şafak sökmek
- Yaşlanmak.
- Bleach.
- Grey.