ağarmış ne demek?
- Frosty, hoar, gray or white due to age or frost; hoary.
ağarma
- Ağarmak işi.
- Tan atma, şafak sökme.
- Rengini yitirme.
- Beyazlama.
- Growing gray or white.
- Dawning.
- Daybreak bleaching.
- Blanching.
- Whitening.
- Polishing.
ağarmak
- Aydınlanmak
- Kırlaşmak, ak duruma gelmek
- Su ile yıkanıp temizlenmek, tertemiz olup beyazlaşmak
- Beyazlaşmak
- Rengi solmak.
- Ak olmak, ak hale gelmek, beyazlamak.
- Şafak sökmek
- Yaşlanmak.
- Bleach.
- Grey.