ta be kıyamet ne demek?
- Kıyamete kadar. (Osmanlıca'da yazılışı: tâ be kıyamet)
ta
- Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz
- Tantal elementinin simgesi.
- Alçak, iniş yer. (Osmanlıca'da yazılışı: ta')
- To take.
- Hard gray lustrous metallic element that is highly corrosion-resistant; occurs in niobite and fergusonite and tantalite.
- TAs are usually graduate students who help teach recitations and laboratories in their major area.
- Terminal AdapterISDN hardware with serial data interface.
- Terminal Adapter Connecting equipment between the Terminal Equipment and the phone, e g a PCM/CIA card A TA may contain a phone book.
- Teaching Assistant, usually a graduate student, who leads undergraduate tutorials or seminars.
- Total Average.
ta 25
- Tel Aviv 25, Ma'of, TASE'de ticareti yapılan en büyük hisselerin listelendiği Tel Aviv Borsası'nın sermaye ağırlıklı endeksi
be
- Berilyum elementinin simgesi.
- Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu.
- "Ey, hey, yahu" anlamlarında bir seslenme sözü
- Been.
- Goddamn.
- Onside.
- Underarm.
- To make the action of a verb particular or definite; as, beget ; beset.
- Spend or use time; 'I may be an hour' work in a specific place, with a specific subject, or in a specific function; 'He is a herpetologist'; 'She is our resident philosopher' have the quality of being; ; 'John is rich'; 'This is not a good answer' have life, be alive; 'Our great leader is no more'; 'My grandfather lived until the end of war' be identical to; be someone or something; 'The president of the company is John Smith'; 'This is my house' occupy a certain position or area; be somewhere; 'Where is my umbrella?' 'The toolshed is in the back'; 'What is behind this behavior?' to remain unmolested, undisturbed, or uninterrupted -- used only in infinitive form; 'let her be' happen, occur, take place; 'I lost my wallet; this was during the visit to my parents' house'; 'There were two hundred people at his funeral'; 'There was a lot of noise in the kitchen'.
- The two-character ISO 3166 country code for BELGIUM.
kıyamet
- Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, kıyamet günü, mahşer günü.
- Gürültülü karışıklık, gürültü, patırtı
- Büyük felaket, afet.
- Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip toplanacağı zaman.
- Doomsday.
- Pandemonium.
- Resurrection.
- Ruckus.
- Ruction.
- Storm.