tamah etmek ne demek?
- Açgözlü davranmak, açgözlülük etmek.
- Çok beğenmek, çok istemek.
Süslü kafeslere, hazır yemeğe tamah edip insanların maskarası olmanın âlemi var mı?
H. Taner - To covet, to desire.
tamah olmasa, müflis acından ölmez
- Elinde avucunda bir şey bulunmamakla birlikte küçük kazançları beğenmeyen kişi büyük kazanç hayaliyle geçinir.
tamah varken müflis acından ölür
- Elinde avucunda bir şey bulunmamakla birlikte küçük kazançları beğenmeyen kişi büyük kazanç hayaliyle geçinir.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.