takıntısı olmak ne demek?
Have a bee in one's bonnet.
takıntısız
- Takıntısı olmayan.
Clear.
takıntı
- Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun
- Bütünlemeye kalınan ders.
- Küçük, önemsiz borç.
- Bir şeye hastalık derecesinde düşkünlük, obsesyon.
- Bir kimseyle kurulan ilişki.
- Kadın takıları.
Relation.
Affair.
Small debt.
Condition.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.