tabanca ile vurmak ne demek?
- Pistol
pistol
- Bk. çıkış tabancası
- Tabanca, atıcı, nişancı
- (-led,-ling) pistol, tabanca, revolver, piştov
- Tabanca ile vurmak
tabanca ile aramak
- Gun for.
tabanca
- Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah
- Boyacılıkta kullanılan, basınçlı hava yardımıyla boya püskürtmeye yarayan araç.
- Dekor boyamada, boya püskürtmede kullanılan hava basmalıtabanca.
- Tam otomatik olmamak şartıyla, Namlu uzunluğu fişek yatağı hariç otuz santimetreyi ve tüm uzunluğu elli santimetreyi geçmeyen, dumanlı veya dumansız barut veya bu neviden bir patlayıcı ve itici güçle gülle, mermi çekirdeği, saçma veya füze ile gaz veya diğer nesneleri atabilen belli bir çapta namluya uygun imal edilmiş ateşli silah.
- Spray-gun.
- Pistol.
- Revolver.
- Colt.
- Equalizer.
- Heater.
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
- By means of.
- Hereby.
- Upon.
- With.
- Together with.
- Withal.
- Plus.
vurmak
- Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak.
- Ses çıkarmak için, bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak
- Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek
- Hızla değmek, çarpmak.
- Sürmek.
- Takmak, koymak
- Bağlama, ilişkilendirmek
- Olduğundan başka biçimde görünmek.
- Bang.
- Beat.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tabanca ile aramaktabancatabanca boyasıtabanca cilasıtabanca fişeğitabanca kılıfıtabanca macunutabanca mikrofontabanca tipi brülörtabanca tipi yağ yakıcıtabantaban açılarıtaban adresitaban alanıtaban alanı katsayısıileile ayniile ayni zamandaile beraberile birlikteile böbürlenenile çalışmakile disari çikile doldurmakile doluilil halkıil ilköğretim kuruluil jandarmasıil özel idareleri