tıkama ne demek?

  1. Tıkamak işi
  2. Kaplanmış, örtülmüş yüzeylerin gözeneklerini, mekanik ya da özdekle dolduruptıkamak için yapılan işlem.
  3. (en)Plugging.
  4. (en)Stopping.
  5. (en)Obstruction.
  6. (en)Choking up.
  7. (en)Stoppage.
  8. (en)Obturation.
  9. (en)Occlusion.
  10. (en)Sealing.
  11. (en)Springing.
  12. (en)Clogging.
  13. (en)Barrage.
  14. (en)Choke.
  15. (fr)Apposition du cachet

tıkamak

  1. Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
  2. Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek.
  3. (en)Hold.
  4. (en)Obturate.
  5. (en)Occlude.
  6. (en)Plug up.
  7. (en)Seal off.
  8. (en)Spike.
  9. (en)Spile.
  10. (en)Obliterate.

tıkama kangalı

  1. Direncinin düşük olmasına karşın dalgalı akım çelisi yüksek olan bir akım kangalı.
  2. Direncinin düşük olmasına karşın dalgalı akım çelisi yüksek olan bir akım kangalı.
  3. (en)Choke coil.
  4. (al)Drosselpule
  5. (fr)Bobine de protection, bobine de reactance

tıkama kondansatörü

  1. (en)Blocking capacitor.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tıkama kangalıtıkama kondansatörütıkamaktıkamalıtıkamamaktıkatıka basatıka basa doldurmaktıka basa dolutıka basa doymaktıktık açılantık açılırtık paratık para vermek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın