tıkama ne demek?
- Tıkamak işi
- Kaplanmış, örtülmüş yüzeylerin gözeneklerini, mekanik ya da özdekle dolduruptıkamak için yapılan işlem.
Plugging.
Stopping.
Obstruction.
Choking up.
Stoppage.
Obturation.
Occlusion.
Sealing.
Springing.
Clogging.
Barrage.
Choke.
Apposition du cachet
tıkamak
- Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
- Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek.
Hold.
Obturate.
Occlude.
Plug up.
Seal off.
Spike.
Spile.
Obliterate.
tıkama kangalı
- Direncinin düşük olmasına karşın dalgalı akım çelisi yüksek olan bir akım kangalı.
- Direncinin düşük olmasına karşın dalgalı akım çelisi yüksek olan bir akım kangalı.
Choke coil.
Drosselpule
Bobine de protection, bobine de reactance
tıkama kondansatörü
Blocking capacitor.