tülbentten geçirmek ne demek?
Bolt.
tülbent
- İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez
- Bu bezden yapılmış baş örtüsü
Cheesecloth.
Leno / cheesecloth.
Gauze.
Fine muslin.
Muslin.
tülbent ağası
- Padişahın sarık ve çamaşırlarını korumak, temizlemek, gereğinde padişahı giydirmek işleriyle uğraşan ve törenlerde sarığı taşıyan görevli.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
See smb.
To the door.