sululuk etmek ne demek?
- Cıvıklık etmek, ciddi davranmamak.
sululuk
- Sulu olma durumu.
- Yersiz şakalar yapma veya kadınlara tatsız iltifatlarda bulunma durumu
Wateriness.
Diluteness.
Juiciness.
Making stale.
Annoying jokes.
Freshness.
Impertinence.
sulul
- Bozulup fena kokmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.