su düzeyi göstergesi ne demek?
- Kapalı bir yerdeki suyun düzeyini gösteren cam boru.
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
su ağzı
- Yangın söndürme amacıyla kent su döşeminden suyun alındığı ağız.
düzey
- Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
- Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
- Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
- Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
- Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
- Level.
- Grade.
- Plane.
- Degree.
- Pitch.
gösterge
- Bkz. endeks
- Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret.
- Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste.
- Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke.
- Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç, müşir (II), indikatör
- Bk. iktisadigöstergeler
- Işaret parmağı
- Analizlerde karşılaştırma maddesi ile elde edilen rakamsal oran
- Bir niceliği ölçen bir aygıtın, bu niceliğin belli bir birime göre değerini gösteren parçası.
- Indicator.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
susu ağzısu akarken testiyi doldurmalısu akciğerisu akışını düzenleyen araçsu akrebisu aktığı yere akarsu aktivitesisu alan deliksu alma teknesiss esS 2 propilpiperidinS A düğümS adenozil homosisteindüzeyinde olmakdüzeydüzey ayrımlaştırmadüzey kümesidüzeydeş geçitdüzedüze çıkmakdüze inmekdüzebandüzeçdüzdüz açınıkdüz akımdüz akıma çevirmekdüz akıntı