straiten ne demek?
- Daraltmak
- Sıkıntıya düşürmek
- Daraltmak, sıkmak, sıkıştırmak, darboğaza sokmak
daraltmak
- Dar duruma getirmek
- Sayıca azaltmak
- Tahdîd etmek, takyîd etmek (bk. sınırlamak).
- Narrow.
- Contract.
- Constrict.
- Straiten.
- Bore.
- Bother.
- Tighten.
straitened
- Sıkışmış
- Muhtaç
straitened for
- Muhtaç, sıkışmış