straight and narrow ne demek?
- Doğru dürüst
doğru
- Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı.
- Gerçek, yalan olmayan.
- Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
- Gerçek, hakikat
- İki nokta arasındaki en kısa çizgi.
- Yanlışsız, eksiksiz.
- Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca.
- Yakın, yakınlarında
- Gerçeğe uygun olan.
- (Mantıkta) Düşünme yasalarına uygun olan.
straight
- Uyuşturucu kullanmayan kimse
- Doğru, müstakim, düz
- Namuslu, dürüst
- Düz çizgi, yarış çizgisi
- Eş cinsel olmayan kimse
straight ahead
- Dosdoğru
and
- Yemin içmek, yemin etmek.
- (İngilizce) ve, ile, de
- (bağlaç) ve, de, ile
narrow
- Daraltmak, kısmak
- Dar, ensiz
- Sınırlı
- Dar düşünceli, dar fikirli
- Darlık içinde
- Cüzi, az
- Sıkı, dikkatli
- Daralmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
straightstraight aheadstraight anglestraight as a diestraight awaystraight backedstraight bondstraight collecting tubulestraight downstraight edgestrabikstrabismstrabismicstrabismometerstrabismusandand a bitand a halfand a lot moreand alsoand b printingand b windingand connectiveand d speedand dağlarıanan abbreviated signaturean abbreviation of carabineran abbreviation of kilograman absolute must