stoop to ne demek?
- Tenezzül et
tenezzül
- Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme.
- Bk. düşme, alçalma
- (C.: Tenezzülat) İnme, düşme. Aşağılama.
- Deigning.
- Lowering oneself.
- Falling.
- Decrease.
- Condescesion.
- Stoop.
- Condescension.
stoop
- Hafif kambur olmak, kamburunu çıkarmak, kambur durmak
- Eğilmek, öne doğru eğilmek
- Tenezzül, tenezzül etmek
- Üstüne atılmak, üstüne atılma
- Eğmek, eğilme
- (binanın dışında, birkaç basamakla çıkılan üstü kapalı) sahanlık.
- Alçalmak, eğmek, hızla alçalıp avına vurmak (şahin vb.)
- Alçalmak, kendini küçük düşürmek
- Ufak veranda.
stooped
- Eğilmek, öne doğru eğilmek, kambur durmak, alçalmak, tenezzül etmek, eğmek, hızla alçalıp avına vurmak (şahin vb.)
- Eğil
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru