steak tartar a la turca ne demek?
- Çiğ köfte
çiğ
- Pişmemiş veya az pişmiş.
- Gözü rahatsız eden, göze batan (renk, ışık)
- Yersiz ve yakışıksız
- Yaşının gerektirdiği görgüye ve olgunluğa erişmiş olmayan (kimse)
- Uncooked.
- Unbaked.
- Half-baked.
- Fresh.
- Green.
- Unripe.
steak
- Külbastı, biftek, kontrfile.
- Biftek
steak fillet
- Bonfile
tartar
- Suda eriyen, alkol ve eterde erimeyen, asit tadında beyaz bir tuz.
- Şarap tortusu.
- Diş taşı.
- Diş taşı.
- Tartar, dental calculus.
- Correction which often incrusts the teeth, consisting of salivary mucus, animal matter, and phosphate of lime.
- Native or inhabitant of Tartary in Asia; a member of any one of numerous tribes, chiefly Moslem, of Turkish origin, inhabiting the Russian Europe; written also, more correctly but less usually, Tatar.
- Person of a keen, irritable temper.
- Of or pertaining to Tartary in Asia, or the Tartars.
- See Tartarus.
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
steaksteak filletsteak hammersteak housesteak saucesteak with baked potatosteak with baked potatoessteak with fried potatosteak with fried potatoessteak with mashed potatoessteadstead ayıracıstead gevrekliğisteadfaststeadfast stedfasttartartartar emetictartar saucetartarak yenmetartarattartarictartaric acidtartaricacidtartariktartarik asittartabetartaçtartagliatartak martaktartaklama