sorun kaynağı ne demek?
- Trouble spot.
trouble
- Istırap, dert, keder, bela
- Başını ağrıtmak, eziyet vermek
- Zahmet vermek, canını sıkmak
- Rahatsız etmek, tedirgin etmek
- Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak
- Zahmet etmek
- Üstünde durmak, dikkat etmek
- Üzülmek, telaşlanmak
- Zahmet, sıkıntı, üzgü, üzüntü
- Sıkıntılı şey, mesele
sorun
- Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem.
- Sıkıntı veren durum, dert.
- Bir soru ya da bir dizi soru aracılığıyla kişiyi soruların nedenleri ile sonuçlarını araştırmaya yönelten durum.
- Çözümü, yaratıcı düşünmeyi gerektiren önemli ve güç durum.
- Difficulty.
- Trouble.
- Question.
- Issue.
- Case.
- Cause.
sorun çıkaran kimse
- Troublemaker.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sorunsorun çıkaran kimsesorun çıkarmaksorun çözsorun çözmesorun çözme yeteneğisorun çözme yöntemisorun çözümüsorun değilsorun gidermesorusoru adılısoru belirtecisoru cetvelisoru cevapkaynağı belirtilmemişkaynağı kapatkaynağı olmakkaynağına gitmekkaynağına inmekkaynağında kesilen vergikaynağa görekaynağa yakınkaynağa yönelimli endüstrilerkaynağa yönelimli sanayilerkaynakaynaçkaynaç taşıkaynaçtaşı