sorun çöz ne demek?
- Fix a problem
fix
- Onarmak
- Takmak (sabitleştirecek bir şekilde)
- Düzeltmek
- Bağlamak
- Üstesinden gelmek
- Tespit etmek
- Sağlamak
- Dikkat çekmek
- Tamir etmek
- Kararlaştırmak (tarih, miktar)
sorun çözme
- Yeni olay ya da durumlar karşısında var olan ilişkileri ortaya çıkarma, yeni ilişkiler kurma ve güdülen amaca göre belli bir sonuç elde etme işi.
- Problem solving.
sorun çözme yeteneği
- Sorunların çözümünde söz konusu olabilecek olanaklar arasında amaca ulaşmakta en etkili olanları seçme yeteneği.
çöz
- Bumbar, bağırsak.
- Bumbarın yağı.
- Decipher.
- Kuzen, (Resmi olmayan) bir kimsenin teyze, hala, dayı, amca oğlu veya kızı