sinirli sinirli oynamak ne demek?
Fidget with.
fidget
- Yerinde duramayan kimse
- Sinirlilik
- Yerinde duramamak
- Durmadan kımıldanmak veya kımıldatmak
- Kıpır kıpır etmek
- Huzursuzlanmak
- Huzursuzluk, rahatsızlık
- Rahat oturamamak
- Huzursuz etmek
sinirli
- İçinde sinir bulunan.
- Kolayca ve çabuk sinirlenen, asabi
Sinewed, sinewy.
Angry.
Belligerent.
Black.
Cranky.
Cross.
Edgy.
Furious.
sinirli bakmak
Scowl.
sinirli
- İçinde sinir bulunan.
- Kolayca ve çabuk sinirlenen, asabi
Sinewed, sinewy.
Angry.
Belligerent.
Black.
Cranky.
Cross.
Edgy.
Furious.
oynamak
- Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak
- Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek
- Kımıldamak, hareket etmek.
- Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak.
- Bir film, oyun vb.nde rol almak
- Film gösterilmek.
- Tiyatro eseri sahneye konmak
- Eşyanın herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek
- Oyuncunun gerekli ses uygulayımı ve gövde hareketleri ile bir oyun kişisini canlandırması ya da göstermesi.
- Oyunluktaki belirli bir kişiyi canlandırmak.