sinirlama yogunlugu ne demek?
- Limiting density
limiting
- Kısıtlamak, limitlerini belirlemek, sınır koymak, sınırlamak, limit koymak, sınırlama getirmek, belirlemek, sınırlandırmak
- Sınırlayıcı, kısıtlayıcı; hapsedici; indirgeyici; limit belirleyici, ayırıcı
sinirlayici
- Delimiter
sinirlayici akim
- Limiting current