silah altında olmak ne demek?
- Bear arms.
bear
- Taşımak
- Hazmetmek, dişini sıkmak
- Değmek, sapmak, yönelmek
- Spekülasyon yapmak, borsa fiyatlarını düşürmek
- Ayı
- Katlanmak, çekmek, sineye çekmek
- Tahammül etmek, dayanmak
- Etrafa yaymak
- Aklında tutmak
- (meyva) vermek (ağaç)
silah
- Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç.
- Savunmak veya saldırmak için kullanılan, başvurulan her şey.
- Bir konuda etkili nesne, etken araç
- Uzaktan ya da yakından canlıları öldürebilen, yaralayan, etkisiz bırakan, canlı organizmaları hasta eden, cansızları parçalayan veya yok eden, ruhsata tabi araç ve aletlerin tümü.
- Weapon.
- Arms.
- Armament.
- Hardware.
- Armor.
silah altına almak
- Askerlik görevine başlamak.
- [silah altına almak] call up, mobilize, recruit.
- Call up, mobilize, recruit.
altında
- Sahnenin seyirciye yakın kesimi. bk. sahne aşağısı.
- Yüksek bir yerden geniş bir alanı görür durumda.
- Under.
- Down.
- Beneath.
- Underneath.
- Down below.
- Below smb.
- Neath.
- Hypo.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
silahsilah altına almaksilah arkadaşısilah atışısilah atmaksilah aygıtısilah başı etmeksilah başınasilah bırakmasilah bırakmaksilasilabsilagesilage adding stimulantsilage additivesaltındaaltında ezilmekaltında imza bulunanaltında kalmakaltında kalmamakaltında olmakaltında toplanmakaltında yatanaltında yatan nedenaltında yatmakaltınaltın adamaltın adı pul oldu, kız adı dul oldualtın adını bakır etmekaltın ağacı