sevgi dolu bakışlar ne demek?
- Adoring glances.
adoring
- Sevgi dolu, aşk dolu
- Sevgi dolu, aşk dolu
sevgi
- İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
- (Genel olarak) Hoşa giden bir şeye eğilim; tutkuya dek varabilen bir ruh durumu. Türlü biçimleri: a. Karşı cinse karşı duyulansevgi. b. Çocuğa karşı duyulansevgi. c. Bir nedene dayandırılamayan duygudaşlık (sympathie), d. Uzun süre içinde oluşup gelişen kişisel gönül dostluğu, e. Doğaya vb. lerine duyulansevgi.
- (Felsefede) Eski Yunan felsefesindesevgi evrende birleştirici ilkedir (Empedokies), Platon'da güzele duyulansevgi (Eros) ideaların bilgisine götüren yoldur. Hıristiyanlıkta: yardım elini uzatma anlamındakisevgi (Caritas) ve hastalara, acı çekenlere, yoksullara duyulansevgi (agape), yakınsevgisi, giderek hiç bir ayırma yapmaksızın tüm insanlara gösterilensevgi (insanlıksevgisi) ve Tanrısevgisi; çağımızda Max Scheler'in felsefesindesevgi temel kavramlardan biridir; Scheler'in baş sorunu olan kişiliğin asıl özüsevgi olduğu gibi, insanları birbirine bağlayan dasevgidir; kendi içine çekilmiş ayrık yaşayan kişi değil, dünyaya ve insanlarasevgi ile yönelen kişi, yine böyle kendisi gibi sevebilen kişilerle kendini bir-duyan kişi değer taşır.
- sevme hissi, aşk muhabbet
- Bir şeye veya bir kimseye karşı duyulan sevme duygusu.
- Affections.
- Love.
- Affection.
- Sympathies.
- Compassion.
sevgi beslemek
- Sevgi duymak, sevmek.
- Hold in esteem.
dolu
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
- İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
- Bir yerde sayıca çok.
- Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
- Boş vakti olmayan, meşgul.
- Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
- İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
- Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
- Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, çeşitli irilikte, iç içe katmanlı, yuvarlak ya da düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.
bakış
- Bakma işi veya biçimi
- Bk. bakma
- Look.
- Glance.
- Blink.
- View.
- Dekko.
- Gander.
- Regard.
- Slant.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sevgisevgi beslemeksevgi dolusevgi dolu sözlersevgi duymaksevgi gösterensevgi gösterisisevgi gösterisinde bulunan tipsevgi ilesevgi ile muamele etmeksevgsevgeçsevgeç değişimlerisevgeç esnekliğisevgeç konusudoludolu ağırlıkdolu alt kategoridolu baklavadolu bantdolu bellekdolu çokgendolu dairedolu dikdörtgendolu doludoldolaba girmekdolabı sezmekdolakdolakçı