sevgi beslemek ne demek?

  1. Sevgi duymak, sevmek.
  2. (en)Hold in esteem.

sevgi

  1. İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
  2. (Genel olarak) Hoşa giden bir şeye eğilim; tutkuya dek varabilen bir ruh durumu. Türlü biçimleri: a. Karşı cinse karşı duyulansevgi. b. Çocuğa karşı duyulansevgi. c. Bir nedene dayandırılamayan duygudaşlık (sympathie), d. Uzun süre içinde oluşup gelişen kişisel gönül dostluğu, e. Doğaya vb. lerine duyulansevgi.
  3. (Felsefede) Eski Yunan felsefesindesevgi evrende birleştirici ilkedir (Empedokies), Platon'da güzele duyulansevgi (Eros) ideaların bilgisine götüren yoldur. Hıristiyanlıkta: yardım elini uzatma anlamındakisevgi (Caritas) ve hastalara, acı çekenlere, yoksullara duyulansevgi (agape), yakınsevgisi, giderek hiç bir ayırma yapmaksızın tüm insanlara gösterilensevgi (insanlıksevgisi) ve Tanrısevgisi; çağımızda Max Scheler'in felsefesindesevgi temel kavramlardan biridir; Scheler'in baş sorunu olan kişiliğin asıl özüsevgi olduğu gibi, insanları birbirine bağlayan dasevgidir; kendi içine çekilmiş ayrık yaşayan kişi değil, dünyaya ve insanlarasevgi ile yönelen kişi, yine böyle kendisi gibi sevebilen kişilerle kendini bir-duyan kişi değer taşır.
  4. sevme hissi, aşk muhabbet
  5. Bir şeye veya bir kimseye karşı duyulan sevme duygusu.
  6. (en)Affections.
  7. (en)Love.
  8. (en)Affection.
  9. (en)Sympathies.
  10. (en)Compassion.

sevgi

  1. İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
  2. (Genel olarak) Hoşa giden bir şeye eğilim; tutkuya dek varabilen bir ruh durumu. Türlü biçimleri: a. Karşı cinse karşı duyulansevgi. b. Çocuğa karşı duyulansevgi. c. Bir nedene dayandırılamayan duygudaşlık (sympathie), d. Uzun süre içinde oluşup gelişen kişisel gönül dostluğu, e. Doğaya vb. lerine duyulansevgi.
  3. (Felsefede) Eski Yunan felsefesindesevgi evrende birleştirici ilkedir (Empedokies), Platon'da güzele duyulansevgi (Eros) ideaların bilgisine götüren yoldur. Hıristiyanlıkta: yardım elini uzatma anlamındakisevgi (Caritas) ve hastalara, acı çekenlere, yoksullara duyulansevgi (agape), yakınsevgisi, giderek hiç bir ayırma yapmaksızın tüm insanlara gösterilensevgi (insanlıksevgisi) ve Tanrısevgisi; çağımızda Max Scheler'in felsefesindesevgi temel kavramlardan biridir; Scheler'in baş sorunu olan kişiliğin asıl özüsevgi olduğu gibi, insanları birbirine bağlayan dasevgidir; kendi içine çekilmiş ayrık yaşayan kişi değil, dünyaya ve insanlarasevgi ile yönelen kişi, yine böyle kendisi gibi sevebilen kişilerle kendini bir-duyan kişi değer taşır.
  4. sevme hissi, aşk muhabbet
  5. Bir şeye veya bir kimseye karşı duyulan sevme duygusu.
  6. (en)Affections.
  7. (en)Love.
  8. (en)Affection.
  9. (en)Sympathies.
  10. (en)Compassion.

sevgi dolu

  1. (en)Full of love, warm-hearted, adoring, soft.

beslemek

  1. Yiyecek ve içeceğini sağlamak
  2. Yedirmek
  3. Semirtmek.
  4. Eklemek, katmak, çoğaltmak
  5. Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek
  6. Yetiştirmek
  7. Bir duyguyu gönülde yaşatmak
  8. Maddi yardım yapmak, desteklemek.
  9. (en)Nourish.
  10. (en)Raise.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sevgisevgi dolusevgi dolu bakışlarsevgi dolu sözlersevgi duymaksevgi gösterensevgi gösterisisevgi gösterisinde bulunan tipsevgi ilesevgi ile muamele etmeksevgsevgeçsevgeç değişimlerisevgeç esnekliğisevgeç konusubeslemekbeslemekızbeslemebesleme basınbesleme basıncıbesleme borusubesleme çekişibeslembeslebesle kargayı, oysun gözünübesledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayıbeslekbeslbeslaver
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın