besleme ne demek?
- Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, beslek
Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı.
S. M. Alus - Beslemek işi.
Gerçekten tenimiz kendisini beslemeye mecbur olduğumuz için binlerce güçlüklere sebep olur.
N. F. Kısakürek - Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla körü körüne destekleyen.
Besleme gazete.
- Bu düzenin sağladığı elektrik akımı ve gerilimler.
- Bir elektronik aygıtın çalışması için gerekli gerilim ve akımları oluşturan elektrik düzeni
- Bir sürece gönderilen ham özdek.
Lead-in.
Supply.
Feeding.
Sustenance.
Sustentation.
Handmaid.
Servant girl.
Nurse.
Alimentation.
Nourishment.
Nurture.
Nutrition.
Housemaid.
Nourishing.
Feed.
Girl servant brought up in the household.
Nurse child.
Servant.
Versorgung, Stromversorgung, Speisung, Zuführung
Alimentation
besleme basın
- Çıkar uğruna, herhangi bir kuruluşun veya iktidardaki güçlerin görüşlerini savunan basın.
besleme basıncı
- Deniz seviyesinden gayri seviyede motora normal olarak verilen hava yakıt karışımından fazlasını vermek için gerekli olan basınç. (Havacılık)
Boost pressure.