ses çıkarmamak kabul etmektir ne demek?
- Silence gives consent.
silence
- Sessizlik, sükut
- Zikretmeyiş, bahsetmeyiş
- Ketumiyet, sır saklama
- Sükunet, huzur
- Ateşkese zorlamak
- Susturmak, bastırmak
- Sessizlik!, susun!
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
ses resim taşıyıcı aralığı
- Belli bir olukta, ses taşıyıcı dalga ile resim taşıyıcı dalganın yinelenimleri arasındaki başkalık.
- Sound carrier relative to vision carrier.
- Frequenzabstand zwischen Bild- und Tonträgerfrequenz
- Écart entre porteuse son et porteuse vision
çıkarmamak
- (neg. form of çıkarmak) shut in, keep on.
- Leave on.
kabul
- Onay
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
- Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama.
- Bir yere alınma.
- Akseptans.
- Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması.
- Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.
- Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. (Bak: İcab)